- Katılım
- Ocak 16, 2025
- Mesajlar
- 52,712
- Tepkime puanı
- 0
- Puanları
- 36
Yabancı Video Asistan Hakemliği (VAR) uygulamasının henüz ikinci haftası sonunda kulüpler ve teknik direktörler homurdanmaya başladı.
Seslerini şimdilik yükseltemiyorlar, çünkü “yabancı damatlar” onların talebiydi.
Çok net; ilerleyen haftalarda ortalık toz duman olunca, geçmişteki şikayetleri ve isyanlarını dinlemeye devam edeceğiz.
18 Temmuz 2024 tarihinde TFF kürsüsünden delegelere iddialı sözler verip tutamayanların, kulüplere yaranmak için başvurdukları yöntemin mağdurları ise bizim yerli VAR’lar elbette.
KENDİ DÜŞEN AĞLAMAZ!
Ama durun. Yıllardır Riva’da kurdukları beyliğin keyfini sürenler, başlarına bir şey gelmeyecek gibi bildiğini okuyanlar, sahada düdük çalan meslektaşlarından kat kat fazla para kazanmanın şımarıklığını yaşayanlar, tarafsızlığını yitirip forma rengine göre kendi kurallarını koyanlar veya VAR prosedürünü hiçe sayanlar, hiç ağlamasın.
Sadece 1. ligde “VAR olabilirsiniz” diyen yöneticilerine kızmasınlar, çünkü kendi kuyularını kazdılar.
Şimdi de Ankara’da Gençlik ve Spor Bakan yardımcısı Hamza Yerlikaya’nın kapısını çalıp dertleniyor ve VAR’ı geri alabilmek için yardım istiyorlar.
İyi de arkadaşlar, kim sebep oldu yabancı hakem macerasına?..
“Yola çıktıklarını yolda bırakmayı sindirebilen” Merkez Hakem Kurulu başkanı sayın Ferhat Gündoğdu da kusura bakmasın.
Yabancı VAR’a evet derken, sezon başında alelacele kurduğu kadronun yetersizliğini kabul ederek ilkelerinden vazgeçmesi ironidir. Kendisi çarpık sistemi düzeltme sözü vermiş, ancak 6 ayda onun parçası olmuştur.
Gelelim yarım sezonluk konuklarımıza. Masraflarını kulüpler karşılıyor.
Lakin “parayı veren düdüğü çalar” deyimini bilmiyorlar.
Futbol kültürümüzü, hakem camiamızın gerçek yüzünü, kulüplerin baskısını, pozisyonlar üzerinden yaygara çıkaranları, medyada köşe edinip racon kesenleri tanımıyorlar henüz.
Onlar da düzeni çözerlerse, vay halimize!..
Gençler’e huzur yok mu?
Efsane başkan İlhan Cavcav’ın vefatından sonra başına gelmeyen kalmadı Gençlerbirliği’nin.
Veliahtı, oğlu Murat Cavcav vurdu ilk darbeyi, ardından gelenler çöküşü devam ettirdi.
Bir zamanlar Türk futbolunun borçsuzluğu ile alkışlanan tek kulübünden, uçan kuşun alacaklarını icraya verdiği günlere geldik.
Mevcut yönetimin kriz sürecinde en doğru hamlesi; alt yapıya önem veren, görev yaptığı her takıma değer takan, idealist bir teknik direktör olan Hüseyin Eroğlu’nu getirmek oldu.
Hüseyin hoca 4 maçta aralarında lider Kocaelispor’un da bulunduğu rakiplerinden 3 galibiyet, bir beraberlik ile 10 puan aldı ve takımın havası değişti.
Ancak sahada işler yoluna girerken, dışarıda sıkıntı büyüyor.
Futbolcu alacakları ödenemiyor, kaptan Sinan huzursuzluğu artan arkadaşlarını ikna etmek için büyük uğraş veriyor,
Hüseyin hoca takıma sıkıntının geçici olduğunu anlatmaya çalışıyor.
Kulübün kısa sürede 30-40 milyon liraya ihtiyacı var.
Aksi takdirde sportif anlamda kazanılan ivme ve emek boşa gidecek, bir sezon daha heba olacak.
Bu tablodan bir Ankaralı olarak kaygılanıyor ve üzülüyorum.
Her şey mubahtı
“Onların kendi tanrısı vardı, bu yüzden her şey onlara mubahtı.” Slavoj Zizek (Acı çeken tanrı)
Seslerini şimdilik yükseltemiyorlar, çünkü “yabancı damatlar” onların talebiydi.
Çok net; ilerleyen haftalarda ortalık toz duman olunca, geçmişteki şikayetleri ve isyanlarını dinlemeye devam edeceğiz.
18 Temmuz 2024 tarihinde TFF kürsüsünden delegelere iddialı sözler verip tutamayanların, kulüplere yaranmak için başvurdukları yöntemin mağdurları ise bizim yerli VAR’lar elbette.
KENDİ DÜŞEN AĞLAMAZ!
Ama durun. Yıllardır Riva’da kurdukları beyliğin keyfini sürenler, başlarına bir şey gelmeyecek gibi bildiğini okuyanlar, sahada düdük çalan meslektaşlarından kat kat fazla para kazanmanın şımarıklığını yaşayanlar, tarafsızlığını yitirip forma rengine göre kendi kurallarını koyanlar veya VAR prosedürünü hiçe sayanlar, hiç ağlamasın.
Sadece 1. ligde “VAR olabilirsiniz” diyen yöneticilerine kızmasınlar, çünkü kendi kuyularını kazdılar.
Şimdi de Ankara’da Gençlik ve Spor Bakan yardımcısı Hamza Yerlikaya’nın kapısını çalıp dertleniyor ve VAR’ı geri alabilmek için yardım istiyorlar.
İyi de arkadaşlar, kim sebep oldu yabancı hakem macerasına?..
“Yola çıktıklarını yolda bırakmayı sindirebilen” Merkez Hakem Kurulu başkanı sayın Ferhat Gündoğdu da kusura bakmasın.
Yabancı VAR’a evet derken, sezon başında alelacele kurduğu kadronun yetersizliğini kabul ederek ilkelerinden vazgeçmesi ironidir. Kendisi çarpık sistemi düzeltme sözü vermiş, ancak 6 ayda onun parçası olmuştur.
Gelelim yarım sezonluk konuklarımıza. Masraflarını kulüpler karşılıyor.
Lakin “parayı veren düdüğü çalar” deyimini bilmiyorlar.
Futbol kültürümüzü, hakem camiamızın gerçek yüzünü, kulüplerin baskısını, pozisyonlar üzerinden yaygara çıkaranları, medyada köşe edinip racon kesenleri tanımıyorlar henüz.
Onlar da düzeni çözerlerse, vay halimize!..
Gençler’e huzur yok mu?
Efsane başkan İlhan Cavcav’ın vefatından sonra başına gelmeyen kalmadı Gençlerbirliği’nin.
Veliahtı, oğlu Murat Cavcav vurdu ilk darbeyi, ardından gelenler çöküşü devam ettirdi.
Bir zamanlar Türk futbolunun borçsuzluğu ile alkışlanan tek kulübünden, uçan kuşun alacaklarını icraya verdiği günlere geldik.
Mevcut yönetimin kriz sürecinde en doğru hamlesi; alt yapıya önem veren, görev yaptığı her takıma değer takan, idealist bir teknik direktör olan Hüseyin Eroğlu’nu getirmek oldu.
Hüseyin hoca 4 maçta aralarında lider Kocaelispor’un da bulunduğu rakiplerinden 3 galibiyet, bir beraberlik ile 10 puan aldı ve takımın havası değişti.
Ancak sahada işler yoluna girerken, dışarıda sıkıntı büyüyor.
Futbolcu alacakları ödenemiyor, kaptan Sinan huzursuzluğu artan arkadaşlarını ikna etmek için büyük uğraş veriyor,
Hüseyin hoca takıma sıkıntının geçici olduğunu anlatmaya çalışıyor.
Kulübün kısa sürede 30-40 milyon liraya ihtiyacı var.
Aksi takdirde sportif anlamda kazanılan ivme ve emek boşa gidecek, bir sezon daha heba olacak.
Bu tablodan bir Ankaralı olarak kaygılanıyor ve üzülüyorum.
Her şey mubahtı
“Onların kendi tanrısı vardı, bu yüzden her şey onlara mubahtı.” Slavoj Zizek (Acı çeken tanrı)