İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde çalışan İzmir Planlama Ajansı (İZPA) son dönemde ilginç paneller düzenliyor.
“İzmir’in 2074 Vizyonu” başlıklı toplantıların ana konusu “Nasıl Bir İzmir” olarak belirlendi.
Buradaki amaç, şehrin uzun vadeli vizyonunu ve stratejilerini şekillendirmek, kentin 50 yıl sonrasına yönelik projeler oluşturmak, geleceğin temellerini atmak..
8 panel ve 8 atölye olarak planlanan “Nasıl Bir İzmir” panellerinin ilk oturumu, Kasım 2024’te düzenlendi ve “Kent Konuşmaları” temasıyla başlatıldı.
Ardından, “Tarım ve Gıda”, “Körfez ve Havzalar”, “Kent için Yapay Zekâ ve Verinin Müşterekleştirilmesi”, “Bölgesel Kalkınma ve Kentsel İnovasyon”, “Tasarım Kenti ve Kentin Tasarımı” panelleri yapıldı.
Şimdi sırada “Tek Sağlık” ve “İzmir’de Birlikte Yaşamak” başlıkları üzerinden hazırlanan paneller var.
Toplantı serisi, Mart 2025’te tamamlanacak.
Buralarda konuşulanları, yapılan sunumları ve tartışmaları dikkatle izliyorum.
Alanında uzman akademisyenler gerçekten de önemli bilgiler aktarıyorlar.
Panellerin her birinin, İzmir’in öncelikli sorunlarına ve geleceğe dair fırsatlarına odaklanacak şekilde planlandığını görüyorum.
Belli ki oturumlar, İzmir’in 2074 vizyonuna dair kurumsal bir hafıza oluşturacak.
Söz konusu toplantılarda, şimdiye kadar öne çıkan bazı konuları şu şekilde not aldım:
Kalkınma yolunda planlama büyük önem taşır, ancak uygulanabilen plan iyi bir plan olarak tanımlanır. Aksi halde, dilek listesinden öteye geçmez. Buradaki öneriler de uygulanabilir olmalı.
Bilgi iletişim teknolojileri ve yapay zekâ ile kentin yaşam kalitesi arttırılmalı.
Akıllı enerji yönetim sistemleri ile kaynaklar daha verimli kullanılmalı, halka daha iyi hizmet verilmesi sağlanmalı.
Küresel yeniliklerin tersine düşük maliyetli, basit, büyük tüketici gruplarına yönelik yaratıcı yenilikler tercih edilmeli.
Yaşam alanlarında, binalarda doğal malzemelerin kullanımı arttırılmalı.
Deniz ekosisteminin korunması için disiplinler arası çalışmalar yapılmalı. Şehir plancıları ile mimarlar kıyıyı, denizi öğrenmeli.
“Mavi Ekonomi” ve “Mavi Büyüme” kavramları üzerinde durulmalı.
Denizler ekonomik büyüme için yeni mekânlar olarak kullanılmalı.
Kendi içinde bir ekosistem bütünlüğüne sahip olan havzalara dair eylem planlar hayata geçirilmeli.
Yeni mahalleler kent sakinleri ile birlikte tasarlanmalı.
Yeşil alan eksikliği, barınma hakkı, yapı stoku konularındaki sorunlar giderilmeli.
Tabii, daha pek çok başlık ve ayrıntı var.
Hepsini burada toparlamam mümkün değil.
Ama özetle şunu vurgulamak isterim.
Geleceğin konuşulup, uzmanlarca planlanması bence oldukça değerli.
Yeter ki, doğru öneriler ve planlar kağıt üzerinde kalmayıp uygulamaya alınsın, bugüne kadar yapılmış yanlışlar tekrar edilmesin, yeşile, doğaya, insana saygılı bir gelişim gösterilsin.
Ancak bu şekilde istenen sonucu yakalayabiliriz çünkü..
“İzmir’in 2074 Vizyonu” başlıklı toplantıların ana konusu “Nasıl Bir İzmir” olarak belirlendi.
Buradaki amaç, şehrin uzun vadeli vizyonunu ve stratejilerini şekillendirmek, kentin 50 yıl sonrasına yönelik projeler oluşturmak, geleceğin temellerini atmak..
★★★
8 panel ve 8 atölye olarak planlanan “Nasıl Bir İzmir” panellerinin ilk oturumu, Kasım 2024’te düzenlendi ve “Kent Konuşmaları” temasıyla başlatıldı.
Ardından, “Tarım ve Gıda”, “Körfez ve Havzalar”, “Kent için Yapay Zekâ ve Verinin Müşterekleştirilmesi”, “Bölgesel Kalkınma ve Kentsel İnovasyon”, “Tasarım Kenti ve Kentin Tasarımı” panelleri yapıldı.
Şimdi sırada “Tek Sağlık” ve “İzmir’de Birlikte Yaşamak” başlıkları üzerinden hazırlanan paneller var.
Toplantı serisi, Mart 2025’te tamamlanacak.
★★★
Buralarda konuşulanları, yapılan sunumları ve tartışmaları dikkatle izliyorum.
Alanında uzman akademisyenler gerçekten de önemli bilgiler aktarıyorlar.
Panellerin her birinin, İzmir’in öncelikli sorunlarına ve geleceğe dair fırsatlarına odaklanacak şekilde planlandığını görüyorum.
Belli ki oturumlar, İzmir’in 2074 vizyonuna dair kurumsal bir hafıza oluşturacak.
★★★
Söz konusu toplantılarda, şimdiye kadar öne çıkan bazı konuları şu şekilde not aldım:
★★★
Kalkınma yolunda planlama büyük önem taşır, ancak uygulanabilen plan iyi bir plan olarak tanımlanır. Aksi halde, dilek listesinden öteye geçmez. Buradaki öneriler de uygulanabilir olmalı.
Bilgi iletişim teknolojileri ve yapay zekâ ile kentin yaşam kalitesi arttırılmalı.
Akıllı enerji yönetim sistemleri ile kaynaklar daha verimli kullanılmalı, halka daha iyi hizmet verilmesi sağlanmalı.
Küresel yeniliklerin tersine düşük maliyetli, basit, büyük tüketici gruplarına yönelik yaratıcı yenilikler tercih edilmeli.
Yaşam alanlarında, binalarda doğal malzemelerin kullanımı arttırılmalı.
Deniz ekosisteminin korunması için disiplinler arası çalışmalar yapılmalı. Şehir plancıları ile mimarlar kıyıyı, denizi öğrenmeli.
“Mavi Ekonomi” ve “Mavi Büyüme” kavramları üzerinde durulmalı.
Denizler ekonomik büyüme için yeni mekânlar olarak kullanılmalı.
Kendi içinde bir ekosistem bütünlüğüne sahip olan havzalara dair eylem planlar hayata geçirilmeli.
Yeni mahalleler kent sakinleri ile birlikte tasarlanmalı.
Yeşil alan eksikliği, barınma hakkı, yapı stoku konularındaki sorunlar giderilmeli.
★★★
Tabii, daha pek çok başlık ve ayrıntı var.
Hepsini burada toparlamam mümkün değil.
Ama özetle şunu vurgulamak isterim.
Geleceğin konuşulup, uzmanlarca planlanması bence oldukça değerli.
Yeter ki, doğru öneriler ve planlar kağıt üzerinde kalmayıp uygulamaya alınsın, bugüne kadar yapılmış yanlışlar tekrar edilmesin, yeşile, doğaya, insana saygılı bir gelişim gösterilsin.
Ancak bu şekilde istenen sonucu yakalayabiliriz çünkü..