- Katılım
- Ocak 16, 2025
- Mesajlar
- 208,642
- Tepkime puanı
- 0
- Puanları
- 36

Gonca Kocabaş / Milliyet.com.tr - Cumali Altundağ, 2018’de lisans eğitimini ve 2021’de yüksek lisans eğitimini fizyoterapi ve rehabilitasyon alanında tamamladı. Kendini bir fizyoterapist olmanın yanı sıra daha çok bir girişimci olarak gördüğünü söyleyen Cumali Altundağ'ın, ilk girişimcilik hikayesi 2018’de bir hastasının çok pahalı olduğu için satın alamadığı, yürümeyi destekleyen giyilebilir bir robotik cihazın benzerini üretebilme hayaliyle başladı."C brace" adlı bu cihazın tek adedinin fiyatının 50 bin euro olması ve bunu dünyada tek bir firmanın üretmesi cihaza olan ilgisini daha çok arttırdı. Maddi imkansızlıklar içinde bir araya getirdiği mühendis ekibiyle 2021’de bu cihazla aynı özelliklere sahip 'RADO' isimli cihazın prototibini ürettiler. O dönemde ülkede kamu ve özel sektörde destek bulamayınca uluslararası bir firmadan gelen teklif üzerine cihazın yazılım verilerini satarak ilk girişimcilik tecrübesini kazandı.
Bu süreçte birçok kurumda fizyoterapist olarak yarı zamanlı çalışan Cumali Altundağ, RADO projesinden sonra yüksek lisans eğitimini bitirip Hava Kuvvetleri'nde sağlık subayı olarak askerliğini yapmaya başladı. Hava Kuvvetleri'ndeki çalışma sürecinden sonra özel bir üniversitede öğretim görevlisi olarak çalışan Fizyoterapist Altundağ, bu sürecin kendisini tatmin etmediğini fark edip kendi mühendis ekibini kurdu ve 2 farklı projeye odaklandı. Altundağ, ayrıca şu an kurucu ortağı olduğu merkezin Türkiye'de havacılık sektörü çalışanlarına özel olarak rehabilitasyon desteği veren ilk merkez olma özelliği taşıdığını da dile getirdi.

HAVACILIK VE UZAY ALANINDAKİ PROFESYONELLERLE ÇALIŞIYOR
Uçuş fizyoterapisti olan Altundağ,“Mesleğin kapsamı, havacılık ve uzay alanında çalışan profesyonellerin fiziksel ve psikolojik sağlıklarını korumak, iyileştirmek, uçuş performansını ve kabiliyetini yeniden kazandırmak amacıyla yapılan rehabilitasyon programını ifade ediyor” diyerek şunları söyledi:
Alıntı Metni

SAVAŞ PİLOTLARINA 600 SAATLİK FİZİK TEDAVİ
Uçuş fizyoterapistliğine uzanan hikayesinin çok ani gerçekleştiğini dile getiren Cumali Altundağ, “Bundan 2 yıl önce Türkiye’nin en çok savaş pilotuna sahip ve en büyük F-16 üssünde sağlık subayı olarak askerlik görevime başladım. Görev yaptığım birinci basamak muayene merkezine ilk girdiğimde tabiplerin kapısında uçuş tabibi ve psikologların kapısında uçuş psikoloğu yazdığını gördüm. Kendi odamın kapısında ise sadece fizyoterapist yazdığını görünce daha ilk çalışma günümden bu durum beni araştırmaya sevk etti. Üssün tek fizyoterapisti olarak kısa bir süre çalıştıktan sonra fark ettim ki bana gelenlerin yüzde 90'ı pilottu. Ayrıca neredeyse tamamının şikayeti de servikal (baş, boyun) ve torakal (sırt) kaynaklıydı. Bunun sebebi uçuş sırasında pilotların maruz kaldığı G kuvveti (ani hızlanma ya da yavaşlamayla oluşan direncin ağırlığı) idi"ifadelerine yer verdi.
"Bu süreçte pilotlarımıza uyguladığım fizik tedavi seanslarının uçuş performansını olumlu yönde etkilemesi pilotların fizik tedaviye olan ilgisini giderek artırdı"diye konuşan Fizyoterapist Altundağ, yaptığı araştırmalar sonucufilolarda uçuş fizyoterapistlerinin mutlak bulunmasının gerektiğini fark etti. Fakat Türkiye'nin gerek sivil gerek askeri hiçbir filosunda fizyoterapist bulunmuyordu. Elindeki NATO kaynağı dışında ABD, İngiltere, Avustralya gibi gelişmiş ülkelerin hava kuvvetleri savaş filolarını da referans göstererek hava kuvvetlerinin ilgili makamlarına pilotların da desteğiyle bir yazı yazdı. Altundağ, fizyoterapist olma yolculuğunu şöyle anlattı:
Alıntı Metni

'PİLOT ÖLÜMLERİNİN YÜZDE 69'U EMEKLİLİĞİN İLK 9 YILINDA OLUR'
Havacılık sektörü çalışanlarının dünyanın en havalı ve en önemli mesleklerini icra ettiklerini ancak vücudun fiziksel olarak en çok yüke maruz kaldığı mesleklerden biri olduğunun bilinmediğine değinen Cumali Altundağ, "Meslekleri sebebiyle oluşan yaşam tarzı ömürlerini kısaltabilecek çeşitli sağlık tehditlerine maruz kalmalarına sebep olur. Ortalama 35 yıllık kariyerleri boyunca binlerce saat belli pozisyonda oturacak, kozmik radyasyonlara maruz kalacak, kirlnemiş ve işlenmiş havayı soluyacak, düzensiz saatlerde çalışacak, yetersiz uyku alacak ve sağlıksız 'hızlı tüketim' işlenmiş hava yolu yiyeceklerini tüketerek ortalama ölüm yaşlarının 10 yıl kısalmasına sebep olacak” bilgisini paylaştı.
Pilotların ve kabin memurlarının çok seyahat edip iyi maaş alabildiklerini ancak yaptıkları işi bıraktıkları zaman, fiziksel ve psikolojik hasarın kazandıkları yüksek maaşlardan daha ağır bastığını dile getiren Cumali Altundağ, “Araştırmalar, pilotların genellikle emekli olduktan kısa bir süre sonra öldüğünü ortaya koyuyor. Yapılan çalışmalara göre pilot ölümlerinin yüzde 69’u emekliliğin ilk 9 yılında gerçekleşiyor. Pilotlar ve kabin memurlarının erken ölüm sebeplerini araştırdığımızda uzun süreli oturma, sürekli titreşime maruz kalma, düşük oksijen seviyeleri, hareketsizlik ve yüksek stres seviyeleri gibi etkenler kas iskelet sistemi, omurga yapısı ve kalp damar sistemi üzerinde ciddi etkiler yaratıyor” dedi.

'GECE GÜNDÜZ DEMEDEN, SAATE BAKMADAN MÜDAHALE ETTİM'
"Bu alanda yaşadığım en büyük zorluk, havacılıkta dog-fight olarak tanımlanan iki ayrı devletin savaş uçaklarının havada birbirlerini tehlikeli biçimde taciz etmesi sonucu savaş pilotlarının yüksek G kuvvetlerine maruz kalmalarına bağlı boyun hareketlerinde oluşan hareket kısıtlılığına saat fark etmeksizin manuel terapi seanslarıyla tedavi etmekti" diyen Cumali Altundağ, “Çünkü bu sorunu bir pilot yaşıyorsa sizin ona gece veya gündüz demeden saate bakmadan hızlıca müdahale edip spazmlı kas kütlesini myofasyal gevşetme teknikleri, kayroprakti ve manuel terapi ile çözmeniz gerekiyor. Bu nedenle savaş pilotlarıyla çalışan bir uçuş fizyoterapisti için zaman kavramı çok esnek olmalı ve her an sahada yer almaya hazır olmalı. Bu durum beni çalışma sürecim boyunca en çok zorlayan durumdu diyebilirim”detaylarını aktardı.
'BANA NE YAPTIN? HİÇBİR ŞEYİM KALMADI'
Bu meslekte çok fazla anısı olduğunu dile getiren Cumali Altundağ anısını anlatarak sözlerini şöyle noktaladı:
Alıntı Metni