Depresyon denildiğinde akla ilk olarak üzüntü, halsizlik, kötü beslenme ve sosyal izolasyon isteği gelir ancak Harvardlı Psikolog Olesya Luraschi, erkek depresyonunun yaygın depresyon semptomlarından tamamen farklı olduğunu öne sürüyor. İşte erkeklere özgü olan 3 depresyon belirtisi:
Kendisini genellikle keder, umutsuzluk, değersizlik duyguları ve enerji düşüklüğüyle ele veren depresyon, dünya genelinde milyonlarca kişiyi pençesine alan bir ruh sağlığı bozukluğu olarak öne çıkıyor. Uzmanlar, ABD'de 21 milyon yetişkini etkileyen bu ruhsal rahatsızlığın, çoğu kişinin düşündüğünden çok daha çeşitli semptomlarla ortaya çıkabileceğini belirtiyor. Psikolog Olesya Luraschi, depresyonun özellikle erkeklerde bilinenden farklı şekilde belirti verebileceğini ifade etti.
Harvardlı psikolog, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada dikkat çekici analizler paylaştı. Uzman isme göre, erkekler güçlü olma beklentisiyle yetiştirildikleri için depresyona girdiklerinde, üzüntülerini dile getirmek yerine sosyal çevrelerinden uzaklaşmaya, işlerine daha fazla odaklanmaya ve öfke patlamaları yaşamaya eğilimli oluyorlar. Kadınlar ise depresyonla mücadele ederken daha fazla uyku problemi, konsantrasyon eksiklikleri ve üzüntü gibi semptomlar gösteriyor.
Luraschi, erkeklerde depresyonun genellikle inkâr edilen bir acı olduğunu belirtirken, diğer uzmanlar da bu görüşü destekliyor. Dr. Andrew Angelino, bu durumu "Çocuklara ağlamamayı öğrettik. Bu yüzden ağlamak yerine öfkeleniyorlar ve etrafa tehditler savuruyorlar" sözleriyle özetledi. Kadınların depresyon tanısı alma olasılığı erkeklere göre neredeyse iki kat fazla olsa da, birçok uzman erkek depresyonunun çoğu zaman gözden kaçtığını çünkü yardım aramaktan çekindiklerini belirtiyor.
Johns Hopkins Üniversitesi'nin verilerine göre, erkeklerin intihar riskinin dört kat daha fazla olduğu ve ABD’deki sekiz intihardan beşinin erkekler tarafından gerçekleştirildiği biliniyor.
Depresyonun cinsiyetler arasındaki farklılıkları, toplumsal roller ve biyolojik faktörlerle de açıklanabilir. Mayo Clinic uzmanları, kadınların hormonel değişikliklerle (adet dönemi, hamilelik ve menopoz) başa çıkarken; uyku problemleri, ruh hali dalgalanmaları ve düşük özsaygı yaşama olasılıklarının daha yüksek olduğunu belirtiyor. Bu faktörler, depresyonun kadınlarda daha fazla üzüntü ve enerji kaybı ile kendini göstermesine neden olabiliyor.
Erkekler ise daha düşük östrojen seviyelerine sahip olup testosteron gibi hormonlardan daha fazla etkileniyorlar. Bunun sonucunda öfke, saldırganlık ve dürtüsellik gibi duygusal tepkiler ortaya çıkabiliyor. Depresyonun erkeklerdeki en yaygın belirtilerinden biri de, kişinin işine daha fazla odaklanması ve arkadaşlarından, ailesinden uzaklaşması olarak açıklanıyor.