- Katılım
- Ocak 16, 2025
- Mesajlar
- 133,063
- Tepkime puanı
- 0
- Puanları
- 36

Çocukların ergenlik çağına gelene kadar oruç tutma zorunluluğu yoktur. İslam’da sorumluluklar genellikle büluğ çağıyla başlar. Bu döneme erişmemiş çocuklar, dileyen ailelerin rehberliğiyle oruç tutmayı deneyebilir. Esas olan, çocuğun iyiliğini ve rahatlığını gözetmektir.

ÇOCUKLAR ORUÇ TUTABİLİR Mİ? Çocuğun sağlığı ve psikolojik durumu uygun olduğu sürece yarım veya tam gün oruç tutması mümkündür. Zorlamaya yer vermeden, küçük denemelerle alışması sağlanabilir. Çocuk istiyorsa ve bunu kaldırabilecek güce sahipse, kısmen oruç tutmayı öğrenmesi teşvik edilebilir. Açlığa veya susuzluğa dayanamadığında orucunu bırakması yadırganmamalıdır. Önemli olan, olumsuz bir deneyim yaşamadan dini bilinci kazanmasıdır. İsteksiz veya sağlık açısından hazır olmayan çocukta ısrarcı olmak doğru kabul edilmez. ÇOCUKLAR KAÇ YAŞINDA ORUÇ TUTABİLİR? Çocukların oruca başlama yaşı için kesin bir sınır yoktur. Büluğ çağı genellikle kızlarda 9-10, erkeklerde 12-15 yaş civarında görülür. Bu döneme kadar sorumlulukları olmadığı için oruç zorunluluğu da bulunmaz. Yine de aileler, çocukların sağlık durumunu gözeterek 7-8 yaşından itibaren kısmi oruç denemelerine izin verebilir. Bazı çocuklar 10-12 yaşında bile tam gün oruç tutmakta zorlanabilir, kimileri ise daha erken yaşta yarım gün oruçla pratik yapabilir. Burada önemli olan, her çocuğun fiziksel ve duygusal hazır oluşunu dikkate almaktır. Aile, çocuğun isteğini ve dayanıklılığını değerlendirerek uygun süreci belirleyebilir. ÇOCUKLAR İÇİN ORUÇ NE ZAMAN FARZ OLUR? Bir çocuk ergenliğe girdiğinde oruç tutmak ona farz hale gelir. İslam’da oruç yükümlülüğü, aklı yerinde ve büluğ çağına erişmiş bireyler için geçerlidir. Kızlar genellikle 9-10 yaşlarında, erkekler ise 12-15 yaşlarında ergenlik belirtileri gösterebilir. Fakat bu süre kişiden kişiye değişebilir. Eğer 15 yaşını geçmiş olsa da hâlâ ergenlik belirtileri başlamadıysa dini açıdan o çocuk artık ergen sayılır ve oruç tutması farz kabul edilir. Bu döneme kadar tutmadığı oruçlar için günah yazılmaz. Dolayısıyla çocuklar büluğ çağına girene kadar oruç konusunda yükümlü değildir; bu aşamadan sonra oruç tutmaları gereklidir. ÇOCUKLAR ORUÇ TUTMALI MI? Çocukların ergenliğe ulaşmadan oruç tutması dinen zorunlu değildir. Burada tercih tamamen çocuğun isteğine ve fiziksel durumuna bağlıdır. İlgisi olan çocuk, ailesinin gözetiminde kısmi oruç denemeleri yapabilir. Bu uygulama, ibadet bilincini kazanmasında yararlıdır. Fakat çocuk istemiyorsa veya sağlık açısından uygun görünmüyorsa ısrarcı olunmaması gerekir. Üstelik çocuğun sağlık durumu ya da psikolojik durumu orucu kaldıracak seviyede değilse, tutmaması normal karşılanmalıdır. Bazı çocuklar kısa süreli açlığa bile dayanamayabilir ve halsiz düşebilir. Bu tür durumlarda orucu bırakması doğal görülür.

Okul öncesi dönemdeki çocuklar için uzun süreli oruç tavsiye edilmez. Bu yaşlarda vücudun besin ve su ihtiyacı oldukça yüksektir. Gün boyu aç ve susuz kalmak, kan şekeri dengesini bozabilir ve çocuğun sağlığını riske atabilir. Özellikle sıcak havalarda susuz kalmak tehlikeli sonuçlar doğurabilir. Yine de oruçtan tamamen uzak tutmak yerine, “oyun orucu” olarak tanımlanan çok kısa süreli denemeler yapılabilir. Çocuk birkaç saatlik açlık yaşayarak oruç tutmayı deneyimleyebilir. Bu şekilde hem Ramazan atmosferine dahil olur hem de bedeni zarar görmez. Din açısından da bu uygulama sakınca barındırmaz. ÇOCUKLAR ORUÇ TUTMANIN FAYDALARI NELERDİR? Çocuk, oruç tuttuğunda sabır, öz disiplin ve paylaşma duygusunu öğrenebilir. Aç kalmak, başkalarının yaşadığı zorlukları anlamasına yardımcı olur. Merhamet ve empati gibi erdemlerin gelişmesi, çocuğun karakterine olumlu katkı sağlayabilir. İradenin güçlenmesi ve belirli saatlerde yeme içmeden uzak kalmak, çocuğa sorumluluk bilinci aşılayabilir. Aileyle beraber sahura kalkmak, iftarı beklemek ve dua etmek gibi ritüeller de çocuğun manevi duygularını güçlendirir. Kültürel değerlerin yaşanması ve aile içindeki birliktelik ruhu, çocukta aidiyet hissini artırır. Tüm bunlar, doğru şekilde yönetildiğinde çocuğun hem ruhsal hem de ahlaki gelişimine destek sunar. ÇOCUKLAR ORUÇ TUTMANIN ZARARLARI NELERDİR? Yanlış şekilde oruç tutmak çocuklar için zararlı olabilir. Uzun saatler aç ve susuz kalan küçük yaş gruplarında halsizlik, baş dönmesi ve konsantrasyon bozukluğu görülebilir. Özellikle dengeli beslenme sağlanmazsa gelişimleri olumsuz yönde etkilenebilir. Çocuk, oruç tuttuğu için yeterli vitamin, protein veya kalori alamazsa büyüme geriliği yaşayabilir. Psikolojik olarak da zorlanma söz konusu olabilir. Baskıyla veya korkutularak oruç tutan çocuk, kendisini suçlu hissetme ya da yetersizlik duygusuna kapılma riski taşır. Bu nedenle çocuklarda oruç tutma süreci, sağlık ve psikoloji açısından yakından takip edilmelidir. ÇOCUKLAR ORUÇ TUTMAYA NASIL ALIŞTIRILMALI? Çocukları oruca alıştırırken kademeli bir yol izlenmesi yararlı olur. Öncelikle yarım gün ya da birkaç saatlik “tekne orucu” gibi uygulamalar tercih edilebilir. Sahur vakti aileyle birlikte kalkıp niyet ettikten sonra öğlene kadar tutma yöntemi, geleneksel olarak da önerilir. Böylece çocuk tam gün aç kalmaz, alışma süreci kolaylaşır. Gün içindeki enerjisini koruması için hafif oyunlar veya sakin etkinliklerle vakit geçirmesi mümkündür. İftar saatinde aileyle beraber sofraya oturmak, Ramazan atmosferini yaşayarak ibadet heyecanını pekiştirir. Kısa süreli uygulamalarda çocuk zorlandığını hissederse hemen bırakması normal karşılanmalı, asla baskı uygulanmamalıdır.

Çocuk oruç tutmaya karar verdiyse veya ailesi tarafından izin verildiyse sağlık durumu sürekli gözlenmelidir. Sahur mutlaka yaptırılmalı, protein ve karbonhidrat içeren besinlerle vücut desteklenmelidir. Gün içinde ağır fiziksel aktivitelerden kaçınmak, susuzluk ve yorgunluğu artırabilecek durumlardan uzak durmak önemlidir. Halsizlik, baş dönmesi veya aşırı bitkinlik belirtileri görülürse hemen müdahale edilmelidir. Ara vermek gerekiyorsa oruç bırakılabilir. Doktorların uyardığı herhangi bir rahatsızlık varsa da bu konuda ısrarcı olunmamalıdır. Çocuğun kendini kötü hissettiği anda orucu kesmesi sağlanarak sağlığı öncelik haline getirilmelidir. Bu yaklaşım, olumlu bir dini eğitim deneyimi sunar. ÇOCUKLAR ORUÇ TUTARKEN NASIL BESLENMELİ? Çocukların iftar ve sahur vakitlerinde dengeli beslenmesi çok önemlidir. Sahurda tok tutacak besinler tercih edilmelidir. Yumurta, peynir, yoğurt gibi protein kaynakları ve tam tahıllı ekmek gibi lifli gıdalar uzun süre tokluk hissi sağlayabilir. Bol su içmek, gün içinde susuz kalmamak açısından kritiktir. İftarda orucu hafif şeylerle açmak önerilir. Su ve hurma gibi basit besinlerle mide hazırladıktan sonra çorba, sebze yemekleri ve et veya baklagil gibi proteinlerden oluşan dengeli bir menü sunulabilir. Çocuğun vücudunun ihtiyacı olan vitamin ve mineralleri alması için meyve ve sebze tüketilmesi ihmal edilmemelidir. ÇOCUKLAR ORUÇ TUTARKEN FENALAŞIRSA NE YAPILMALI? Oruç tutan çocuk fenalaştığında hemen orucu bırakması sağlanmalıdır. Baygınlık hissi, yoğun baş dönmesi veya aşırı yorgunluk belirtileri ortaya çıkarsa su içirerek ve hafif bir şeyler yedirerek müdahale edilebilir. Çocuklar ergenliğe kadar oruç yükümlülüğü taşımadığı için bu durumda oruç bozmak bir günah kabul edilmez. Dinlenmesi ve sağlık durumunun normale dönmesi beklenmelidir. Gerekirse doktora başvurup kontrol yaptırmak gerekir. Fenalık geçiren bir çocuğun aynı gün oruca devam etmesi sağlıklı değildir. İyileşmesini bekledikten sonra tekrar denemek daha mantıklı bir çözümdür. Aile, bu süreçte anlayışlı olmalı ve çocuğu suçlamamalıdır. ÇOCUKLAR ORUÇ TUTMASI BÜYÜMEYİ ETKİLER Mİ? Dengeli ve doğru beslenme sağlandığında, kısa süreli oruçların çocukların büyümesini olumsuz etkilemesi beklenmez. Önemli olan, iftar ile sahur arasında yeterli kalori ve besin öğelerini almak ve sıvı dengesini korumaktır. Ancak bu gereksinimler karşılanmazsa büyüme geriliği veya gelişim sorunları ortaya çıkabilir. Uzun süreli açlık ve susuzluk, çocuğun metabolizmasını zorlayabilir. Özellikle sıcak havalarda vücut daha fazla su kaybeder. Bu da olumsuz etkileri artırabilir. Kısmen oruç tutan ve ara öğünlerle desteklenen çocuklarda genelde büyüme sorunu yaşanmaz. Ailelerin görevi, çocuğun ihtiyaç duyduğu besin miktarını düzenli olarak tamamlamaktır.

Bazı durumlarda çocukların oruç tutması önerilmez. Kronik hastalığı olan, ilaç kullanması gereken veya doktor tarafından beslenme yetersizliği tespit edilen çocuklar için oruç sakıncalı hale gelebilir. Diyabet veya böbrek sorunları olan çocuklar, uzun süreli açlık ve susuzluktan ciddi zarar görebilir. Çok küçük yaşlardaki çocukların da bünyeleri tam gün orucu kaldırmayabilir. Sıcak hava koşullarında vücut susuz kaldığında çocuklar çok hızlı şekilde fenalaşabilir. Yoğun spor veya sınav döneminde de oruç, fiziksel ve zihinsel performansı düşürebilir. Sağlık riski barındıran bu durumlarda oruç yerine daha uygun zamanların beklenmesi tavsiye edilir. ÇOCUKLAR ORUÇ TUTMAYA ZORLANMALI MI? Çocukların ergenlikten önce oruç tutması farz olmadığı için zorlanmaması gerekir. Din, bu konuda esneklik tanır ve baskıyı doğru bulmaz. Baskı altında tutulan çocuk, ibadeti isteksiz şekilde yapar veya korkuya kapılabilir. Bu da ilerleyen dönemde olumsuz dini algılar oluşturabilir. Oruç tutmak, gelişim sürecinde bir alışkanlık olarak kazandırılmak isteniyorsa bile mutlaka gönüllülük esas alınmalıdır. İsteyen çocuk yarım gün veya kısa süreli denemeler yaparak oruca ısınabilir. İstemeyen veya hazır olmayan bir çocuğa ısrar etmek sakıncalıdır. Zoraki bir yaklaşım, çocuğu ibadetlerden uzaklaştırabilir ve psikolojik gerginliğe yol açabilir. ÇOCUKLAR ORUÇ TUTAMAZSA GÜNAH MI? Ergenliğe ulaşmamış çocuk için oruç tutmamak günah kabul edilmez. İslami ölçülere göre henüz ergen olmayan bireyler dinî yükümlülük altında değildir. Peygamber Efendimizin de belirttiği gibi, ergenlik çağına dek çocuğun yaptığı veya yapmadığı ibadetler için günah kaydı yapılmaz. Bu nedenle çocuk bir süre deneyip bıraktığında ya da hiç oruç tutmadığında vicdan azabı duymasına gerek yoktur. Ailelerin de bu konuda bilinçli olması, çocuğun suçluluk hissetmesini önler. Böylece çocuk, oruç ibadetini ileride zorunluluk başladığında daha istekli şekilde yerine getirebilir. Bu dönemde esas olan, çocuğu dinî konularda sevdirerek yönlendirmektir. ÇOCUKLAR İÇİN TEKNE ORUCU NEDİR? Tekne orucu, Osmanlı’da çocukları oruca alıştırmak amacıyla kullanılan bir yöntemdir. Çocuklar sahurda niyet ederek oruç tutmaya başlar, öğle vaktine kadar dayandıktan sonra orucunu açardı. Bu uygulama yarım gün olarak görülür ve çocuğun akşama kadar uzun saatler aç kalmasını engeller. Tekne orucunu bitiren çocuklar genellikle küçük hediyelerle ödüllendirilir, böylece oruç tutmaya ilgi duyması sağlanır. Bu yöntem, tam gün oruca başlamadan önce çocuklara kısa bir deneyim sunar. Bu sayede bedenleri fazla zorlanmadan Ramazan atmosferini yaşar. Hâlâ aileler tarafından çocukları alıştırmak için tercih edilebilen bir uygulamadır.

Oruç, doğru şekilde yönetildiğinde çocukta olumlu duygular uyandırabilir. Kısıtlı süre aç kalarak sabretmeyi ve nefis kontrolünü öğrenen çocuk, başarma hissi yaşayabilir. Aileyle aynı sofrada bulunmak, sahur ve iftarı beklemek gibi etkinlikler çocuğa manevi bir coşku verebilir. Kendini kontrol etmenin verdiği mutluluk ve ailesinin desteğiyle özgüven kazanması mümkündür. Ancak oruç baskıyla yaptırılıyorsa veya çocuk başarısız olduğunda ayıplanıyorsa, psikolojik olarak yıpranabilir. Suçluluk, yetersizlik gibi hisler yaşamaması için sevgiye ve anlayışa dayalı bir yaklaşım gerekir. Bu denge sağlanırsa oruç, çocuğun karakter gelişiminde olumlu bir rol oynayabilir. ÇOCUKLAR ORUÇ TUTMASI KONUSUNDA DOKTORLAR NE ÖNERİYOR? Doktorlar, çocukların uzun süre aç ve susuz kalmalarının riskli olabileceğini vurgular. Özellikle küçük çocuklar, yetişkinler kadar dayanıklı değildir. Bu nedenle uzmanlar, tam gün oruç yerine yarım gün veya birkaç saatlik denemeleri daha uygun bulur. Ayrıca kronik hastalıkları, beslenme bozukluğu ya da özel ilaç kullanımı gerektiren durumları olan çocukların oruç tutmaması gerektiğini belirtirler. Sağlık kontrollerinden geçmiş, herhangi bir sorunu olmayan ve kendi isteğiyle oruç denemek isteyen daha büyük çocuklarda ise aileye sorumlu davranma çağrısı yaparlar. Herhangi bir sorun belirtisinde orucun kesilmesi ve çocuğun sağlığının önceliğe alınması tavsiye edilir. ÇOCUKLAR ORUÇ TUTARKEN OKUL BAŞARISI ETKİLENİR Mİ? Bazı çocuklar açlık ve susuzluğa dayansa bile dikkat dağınıklığı veya halsizlik yaşayabilir. Bu durum okul performansına yansıyabilir. Özellikle küçük yaş gruplarındaki çocuklar, kan şekeri düştüğünde derse odaklanmada zorlanabilir. Ancak her çocukta aynı sonuç görülmeyebilir. Bazıları oruca uyum sağlayarak ders başarısını koruyabilir. Eğer çocuk sınıfta çok yoruluyorsa, ailesi yarım gün oruç veya hafta sonu orucu gibi yöntemleri deneyebilir. Hatta bazı araştırmalar, doğru beslenme ve uygun programlamayla oruç tutan çocukların ciddi bir başarı düşüşü yaşamadığını gösterir. Bu konuda ailenin ve öğretmenlerin işbirliği önem taşır. ÇOCUKLAR ORUÇ TUTARKEN SPOR YAPABİLİR Mİ? Oruçlu çocuğun ağır sporlara katılması tavsiye edilmez. Susuz kalmak, özellikle koşu veya yüksek tempolu aktiviteler sırasında daha çabuk bitkinliğe yol açar. Baygınlık ve tansiyon düşmesi gibi durumlar görülebilir. Bu yüzden beden eğitimi derslerinde veya antrenmanlarda çocuklara anlayış gösterilmesi gerekir. Hafif yürüyüşler veya kısa süreli egzersizler mümkün olsa da profesyonel spor gibi yoğun efor isteyen faaliyetler, iftar sonrasına bırakılmalıdır. Eğer çocuk gündüz saatlerinde spor yapmak zorundaysa oruç tutması uygun olmayabilir. Risk oluşacaksa sağlığı korumak adına o gün oruç tutulmaması daha mantıklı kabul edilir.Kaynak: diyanet.gov.tr